19 Ekim 2008 Pazar

18 Ekim 2008 Cumartesi

3d resimler

bu resimde 2 köpek var.
burada güllerden bir kalp.
bu resimde ise 2 tavşan.






magic eye!

bugün 3 boyutlu resimlere baktım. stereogram denen bu resimler, bilgisayarda özel tekniklerle hazırlanıyor ve aşağıda gördüğünüz karmaşık resimlerin içinde gizli görüntüler oluyor. eskiden göremezdim, o yüzden çok ilgilenmezdim ama bugün görebildim ve çok hoşuma gidince nekadar 3d resimvarsa hepsine baktım. hatta şaşı baktım :D eskiden gazetelerde "şaşı bak şaşır" köşeleri olur ve bu resimler yayınlanırdı. şuanda sadece resimlere değil herşeye şaşı bakar haldeyim, inşallah gözlerim çabuk düzelir

her resimde görülen gizli görüntüyü de ekledimki doğru görüp görmediğinizi bilin...




17 Ekim 2008 Cuma

kırmızı başlıklı kızın büyükannesi :D

tanıştırayım, huzurlarınızda kırmızı başlıklı kızın büyükannesi :D bukadar tatlı bir nineyi kurtlar yimesinde kim yisin uyyy! tatlı kızım bu resimde daha 1 yaşında. şimdi de tutturuyor "bana masal oku, kurtu anlat, hanselle gretelin kurabiye evini yap..." ben onun büyüme hızına yetişemiyorum ki?


daha minicikken, dünyadan habersizken, kucağımda olmaktan mutlu-mesutken... birkaç videosunu çekmişiz, tesadüfen buldum :D hazine bulmuş gibi sevindim! mısra kendini izleyince çok şaşırdı ve kendini çok sevdi.. ilerde birkaç saniyelik de olsa videosunu yüklemek istiyorum.

artık havuzda daha rahatız

mersinde mısrayı denize girmeye ikna edemedik malesef... tabi bunda, denizin kudurmuş dalgalarının da büyük payı olduğunu inkar edemeyiz. yinede zevkli bir deniz sefası yerine kumsalda "anneeee, bana taş buuuul" larla dolu kule yapmaca olarak hafızalara kazınmasını istemezdik.
ama bu sevimli şişme dinozor botu sayesinde mısra ıslandı:D simidin ortasındaki bantlar sayesinde suya batmaması tercih sebebi oldu. ayaklarını çırparak havuzda ilerleyebildiğini keşfedince bizi yanından kovdu! yaw biz o botun kırk deliğinden şişirene kadar kaç nefes ciğer tükettik biliyomusun! neyseki birkaç saat havuz eğlencesi sorunsuz, ağlamasız ve keyifli geçti. bu sayede bende küçük simidimle birkaç kulaç attım:D holey :D gelecek yaz serin sulardayız inşallah. (daha kış gelmeden gelecek yazın hayalleri sarmış bizi)

Mısra mersinde

uzun yol zor, perişan olmuşuz, hale bak!
bide dönüş yolunda, araba bozuldu, yolda kaldık iyi mi??
ama değmiş baksana. güzel zamanlar geçirdik mersinde. tatlılar için tekrar teşekkürler.
alışveriş merkezlerinde ençok para harcadığımız yerdeyiz yine :D marka mağazalardan alışveriş yapsam yine mısranın oyuncak jetonlarından az tutar!

kare karalamaca


çocukluğumdan beri bulmaca sayfalarında didik didik aradığım tek bulmaca kare-karalamaca dır. nasıl çözüleceği konusunda tek bir kural var : sayılara uygun kareleri karala. diğer yöntemlerin hepsini kendin geliştirmek zorundasın. bir süre sonra yeni taktikler geliştirebildiğimi görünce nasıl sevindim nasıl:D bukonuda bir siteye üyeyim. önceleri çözerek başladığım bulmacaları hazırlar oldum şimdi :D
tabiki sitede gündemden bulmacalar var. mesela lost karakterlerinin bulmacaları çok revaçta ;)

üzerinize afiyet, lost sever oldum

Lost u izledikten sonra, bugüne kadar "dizi" izlediğimizi sanıyormuşuz da baya aldanıyormuşuz dedim. "şimdi ne olacak" sorusunun cevabını asla önceden kestiremediğiniz, allem kullem bir dizi olmuş ama süper olmuş. tv den izlemeye sabrım yetmiyor, internetten izliyorum günde 4-5 bölüm. şimdi burda link vermeyelim, reklam olmasın :D malum, bloglar artık reklamdan para kazanıyor :D
lost da karakter seçmek, lost sever olmanın ilk kuralı. hiçbirini birbirinden ayırdedememekle beraber azıcık charlie sevenlerdenim. sawyer ında hakkını yememek lazım şimdi ;) dizideki halinden öyle uzak, öyle mazbut bi adamki görme! yapımcılara takdirlerimi, oyunculara tebriklerimi, internete uykusuz gecelerimi gönderiyorum, daha napiim??

bir köstebek varmış

ben birgün köstebek pasta yaptım, hani -elime sağlık- hiçte fena olmadı. sonra baktımki bunun "hazır pasta" olacak bir tarafı yok. çünkü malzemesini aldıktan sonra, margarin, yumurta, süt, muz, vs.. birsürü masrafı daha var. işin temel kısmı olan keki, az çok kakaolu kek yapmayı bilen herkes yapabilir zaten. ee, iş ticaret boyutuna gelince güzel kandırılıyoruz.

incili prenses



ayol bu kız kime çekmiş, habire süsleneyim istiyor. incilerimi boynundan çıkaramıyorum, makyaj malzemelerim imdat veriyor artık!
havuzda bile!

annemin poşet bebeği

bu sevimli bebek, (Mısra duymasın) bisiklete binmiş, şarkı söyleyerek pedal çeviren sevimli bir arkadaşımızdı. Mısra ile çok güzel anılar paylaştı. ama artık gelin olup yuvadan uçma zamanı gelmişti:D
canım annem, güzel annem, sevgili kızkardeşimin çeyizi içün poşet torbası(ay mutfakların baştacı, olmazsa olmazı, çeyizlerin 1. ve en önemli maddesi) hazırladı. gelin konsepti vardı aklında.ama aradığı gelini birtürlü bulamıyordu. birgün, mısranın çoook derli toplu(!) odasında hayallerindeki gelin adayını gördü ve onu dillere destan bir düğünle poşet bebeği yaptı :D Belindeki kırmızı kuşaktan, kulağındaki inci küpeye, incili tacından takı çantasına kadar hiçbir ayrıntısı atlanmamış olan bu bebek, şimdi kardeşimin mutfağında, içine doldurulacak poşetler için, duvara asılmış bekliyor. seni çok özleyeceğiz bisikletli kız...

dondurma pastası

Eveet, başlar başlamaz midemize hitap edelim ve çok pratik bir şekilde sadece milföy ve puding kullanarak insanların şahane tebriklerini kazanabileceğimize bakalım. Öncelikle buzluktan hazır milföy hamurunu çıkarıp, yumuşayınca ince uzun şeritler halinde kestik. 1 kiloluk milföy hamuru alıyoruz ve iki kalıp birbirine yapışık oluyor, eğer küçük kareler halinde olan milföyden aldıysak iki parçadan 1 külah çıkaracağız.
onca para verip aldığımız dergilerin kuşe yapraklarından, güzel ve mümkünse beyaz yerlerinden küçük kareler kestik ve huni halinde elimize aldık. yumuşak milföy şeritlerini bu huniye sardık ve külahlarımızı oluşturduk. sıcak fırına verdik, 10 dakkada pişti çıkardık.
henüz sıcakken içindeki kağıtları çekip aldık çünkü soğuyunca yapışık kalır. külahlar, servis saatine kadar boş bekledi çünkü erken doldurursak beklerken hamur olur.
külahlarımızın içini çikolatalı pudingle doldurduk, üstüne kremşanti birazda dövülmüş yeşil fıstıkla (resimde yok?) süsledik ve servis tabağına özenle yerleştirdik. görenler birdaha baktı, daha yemeden bayıldılar :D hele yedikten sonra, değmeyin iltifatlara! ayol sadece pudingli milföy. yoooo, bunlar dondurma pastası, hatta kornet :D
şimdi gördün ve canın çekti değil mi? :D sana da yaparım, en kısa zamanda misafirliğe bekliyorum, bak servis tabağın hazır bile :D afiyetle...

yoğun bir yaz bitti de, kış bile geldi!

BU yaz saz arkadaşım Mısra ve ben,, çok yoğunduk. Düğünler yaptık, şehirlerarası yollardaydık, denizlerde, havuzlardaydık, daha neler neleeer... Nerden başlayacağımı bulursam inşallah başlarım :D


Mısra, bu resimde, teyzesinin düğününe hazırlanırken, saçlar yapılmış, sıra şahane prenses elbisesine gelmiş... nasılda melek gibi duruyor ama fırtına öncesi sessizliğiydi. yüz ifadesi "bakın ben size düğün boyunca neleer yapacağım neleer!" diyordu, ve yaptıda sağolsun...

düğüne gitmeye ve "sorun çıkarmaya" hazır Mısra. hatta ilk atağını daha kuaförden çıkmadan yapmış ağlamaya başlamış. zaten kozu elinde, nezaman bişey istese; "bana bunu almazsan sorun çıkarırım" diye tehdit ediyor. walla billa!

mersinde deniz kenarında, süper güzel bir düğün. herkes süslü püslü, herkes mutlu, göbekler atılıyor, eğlence tavan. aman gel görki Mısra işbaşında. "acaba neyi bahane etsemde ağlasam, acaba busefer ne uydursamda istesem" diye kara kara düşünüyor. hatta sık sık yanımıza gelip "Evlenmeyiiiiiin" diye bağırıyordu. Mısra 'nın kitabında, evlenmek = dans etmek :D